Ne Olacak Bu Dünyanın Hali | Ana Sayfa
Sanki her aldığımız haber kötü bugünlerde ve dünya çapında hayal edilemez kötülükler yapılıyor. İşid'in vahşi yollarını görüyoruz: çoluk çocuk demeden insanların kafalarını kesmekteler, canlı canlı insan yakmakta, tarihi eserleri ve yerleri mahvetmekteler. CIA'nın özgürlük uğruna işkence yapmış olduğu da artık biliniyor.
Meksika'nın bazı kentlerinde de uyuşturucu baronları istediklerini yapıyorlar. Rusya ülkelerin egemenliğini düşünmeden Kırım gibi yerlere girip ele geçiriyorlar. Güneydoğu Asya'da sex ticaretinde kullanılmak üzere çocuk kaçaklılığı yaygın. Japonya'da çizgi romanlar çocuk pornagrafisini yaymak için kullanılıyor. Ülkemizde Mersin'de Özgecan çok vahşi bir şekilde öldürüldü.
Nereye bakarsanız kötülüğü görürsünüz. Kötülüğün ülkesi, sınıfı, rengi yoktur. Kötülük bizim ortak noktamız. Yazılmış olduğu gibi: “Doğru kimse yok, tek kişi bile yok. (Not: burada doğru yapan kişi yok demiyor. Doğru kimse yok diyor. Büyük bir fark var.) Insanlık bu hale nasıl geldi? Umut yok mu? İyi haber yok mu?
Aslında insanların böyle davranması gayet doğal. Sonuçta babamız Adem'in bize miras olarak bıraktığı bozulmuş benlik yüzünden kötülük yapmaya eğimliyiz. "Adem'le ne alakası var?" diye soruyor olabilirsiniz. Peki, örnek verelim; Adem ve Havva Tanrı'ya isyan ettikten sonra ilk defa utanç ve suç gibi şeyler hayatımıza girmiş oldu. Adem ve Havva'nın ilk oğlu Kabil kardeşi Habil'i öldürdü. Adem ve Havva Kabil'e cinayet işlemeye öğretti mi peki? Tevrat sonraki kuşakları böyle anlatıyor: RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. (Yaratılış 6:5) Eğer benliğimiz bozulmuş değilse, insan mükemmellikten bu hale nasıl geldi?
Kutsal Yazılar'da şöyle yazıldı: Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi (ROMALILAR 5:12). Bu 'bir insan' Adem idi. İşte bu yüzden her insanın düşünebileceği kötülüğü yapma kapasitesi bulunmaktadır.
"Tamam" diyoruz. "Hepimiz hata yapıyoruz. Günah veya kötülük neyse yapıyoruz. Fakat asla İŞİD kadar kötü olduğumuzu düşünmüyoruz." O kadar kötü değilizdir canım!" İşte bu konuda yanlış düşünüyoruz. Başka insanlara bakıp "Biz onlar kadar kötü ya da onlar gibi değiliz." demek doğru değildir. Yanlış ölçüyü kullanıyoruz. Adem günahı bu dünyaya getirdiği zaman kime isyan etti? Tanrıya! Değil mi? O zaman Tanrı'nın standartlarına bakmak lazım. Tanrı'nın gözünde herkes ama herkes böyle: "Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı."(ROMALILAR 3:23)
"Ha!" Diyoruz. "Herkes Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı ama bizi Tanrı bilerek yarattı. Tanrı'nın bizi suçlu saymaya hakkı yok." Diyelim ki bir babanın iki çocuğu var. Baba'nın çocukları için yapmadığı iyilik kalmadı. Onlara küçük yaşlardan itibaren ahlaksal konuları öğretti. En iyi okullarda okuttu. Her çocuğuna birer ev satın aldı. Mükemmel bir hayat sürmeleri için çocuklarına en iyi firsatı sundu. Çocukların hiç bir şeye ihtiyacı yok. Bir gün çocukların birinden bir arama geliyor. Çocularından birisi karakoldan arıyor. Çocuk daha da lüks bir hayat süreyim diye düşünerek banka soymaya kalkmış ve yakalanmış. Şimdi bu çocuğun soygun yapması kimin suçu: Babanın mı çocuğun mu? İşte soygun yapan çocuk, insanı temsil ediyor ve baba, Tanrı temsil ediyor. Hikayede nasıl çocuk kendi işlediği suçu için babasını suçlayamazsa biz de işlediğimiz günah için Tanrı’yı suçlayamayız. Tanrı seven bir babadır ve her zaman çocuklarının iyiliğini düşünür. Hatta şöyle yazıldı: Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: “Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü. (ROMALILAR 5:8)” Fakat size iyi bir haberimiz var.
Birinci Adem'de değil, ikinci Adem'de yani Mesihten yana var. Ikinci Adem (Mesih) Adem gibi değildi. Bununla ilgili şöyle yazıldı: "Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı'nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir. İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı. Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır."(ROMALILAR 5:17-19) İsa Mesih insanlara yaşam, aklanma, ve doğruluğu veriyor. Adem bize utanç, suç, günah ve ölümü verdi. Umudumuz ve iyi haberimiz: Bu bözülmüş benliğin ve umutsuz dünyanın gidişine gitmek zorunda değiliz. İkinci Adem (Mesih) bize kaçış yolu sağladı. Evet, İŞİD'in, CIA'nın, uyuşturucu baronları, pornograficilerin yaptıkları çok kötü. Fakat okuduğumuz gibi herkes günah işledi. O zaman herkes Tanrı'nın önünde kendi durumunu düşünmeli. Bu dünya bize kötü bir gelecek ve kara haber sunuyor, fakat artık bizim için müjde vardır. Bu da İkinci Adem yani İsa Mesih’in müjdesidir.
Meksika'nın bazı kentlerinde de uyuşturucu baronları istediklerini yapıyorlar. Rusya ülkelerin egemenliğini düşünmeden Kırım gibi yerlere girip ele geçiriyorlar. Güneydoğu Asya'da sex ticaretinde kullanılmak üzere çocuk kaçaklılığı yaygın. Japonya'da çizgi romanlar çocuk pornagrafisini yaymak için kullanılıyor. Ülkemizde Mersin'de Özgecan çok vahşi bir şekilde öldürüldü.
Nereye bakarsanız kötülüğü görürsünüz. Kötülüğün ülkesi, sınıfı, rengi yoktur. Kötülük bizim ortak noktamız. Yazılmış olduğu gibi: “Doğru kimse yok, tek kişi bile yok. (Not: burada doğru yapan kişi yok demiyor. Doğru kimse yok diyor. Büyük bir fark var.) Insanlık bu hale nasıl geldi? Umut yok mu? İyi haber yok mu?
Aslında insanların böyle davranması gayet doğal. Sonuçta babamız Adem'in bize miras olarak bıraktığı bozulmuş benlik yüzünden kötülük yapmaya eğimliyiz. "Adem'le ne alakası var?" diye soruyor olabilirsiniz. Peki, örnek verelim; Adem ve Havva Tanrı'ya isyan ettikten sonra ilk defa utanç ve suç gibi şeyler hayatımıza girmiş oldu. Adem ve Havva'nın ilk oğlu Kabil kardeşi Habil'i öldürdü. Adem ve Havva Kabil'e cinayet işlemeye öğretti mi peki? Tevrat sonraki kuşakları böyle anlatıyor: RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. (Yaratılış 6:5) Eğer benliğimiz bozulmuş değilse, insan mükemmellikten bu hale nasıl geldi?
Kutsal Yazılar'da şöyle yazıldı: Günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi (ROMALILAR 5:12). Bu 'bir insan' Adem idi. İşte bu yüzden her insanın düşünebileceği kötülüğü yapma kapasitesi bulunmaktadır.
"Tamam" diyoruz. "Hepimiz hata yapıyoruz. Günah veya kötülük neyse yapıyoruz. Fakat asla İŞİD kadar kötü olduğumuzu düşünmüyoruz." O kadar kötü değilizdir canım!" İşte bu konuda yanlış düşünüyoruz. Başka insanlara bakıp "Biz onlar kadar kötü ya da onlar gibi değiliz." demek doğru değildir. Yanlış ölçüyü kullanıyoruz. Adem günahı bu dünyaya getirdiği zaman kime isyan etti? Tanrıya! Değil mi? O zaman Tanrı'nın standartlarına bakmak lazım. Tanrı'nın gözünde herkes ama herkes böyle: "Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı."(ROMALILAR 3:23)
"Ha!" Diyoruz. "Herkes Tanrı'nın yüceliğinden yoksun kaldı ama bizi Tanrı bilerek yarattı. Tanrı'nın bizi suçlu saymaya hakkı yok." Diyelim ki bir babanın iki çocuğu var. Baba'nın çocukları için yapmadığı iyilik kalmadı. Onlara küçük yaşlardan itibaren ahlaksal konuları öğretti. En iyi okullarda okuttu. Her çocuğuna birer ev satın aldı. Mükemmel bir hayat sürmeleri için çocuklarına en iyi firsatı sundu. Çocukların hiç bir şeye ihtiyacı yok. Bir gün çocukların birinden bir arama geliyor. Çocularından birisi karakoldan arıyor. Çocuk daha da lüks bir hayat süreyim diye düşünerek banka soymaya kalkmış ve yakalanmış. Şimdi bu çocuğun soygun yapması kimin suçu: Babanın mı çocuğun mu? İşte soygun yapan çocuk, insanı temsil ediyor ve baba, Tanrı temsil ediyor. Hikayede nasıl çocuk kendi işlediği suçu için babasını suçlayamazsa biz de işlediğimiz günah için Tanrı’yı suçlayamayız. Tanrı seven bir babadır ve her zaman çocuklarının iyiliğini düşünür. Hatta şöyle yazıldı: Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: “Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü. (ROMALILAR 5:8)” Fakat size iyi bir haberimiz var.
Birinci Adem'de değil, ikinci Adem'de yani Mesihten yana var. Ikinci Adem (Mesih) Adem gibi değildi. Bununla ilgili şöyle yazıldı: "Çünkü ölüm bir tek adamın suçu yüzünden o tek adam aracılığıyla egemenlik sürdüyse, Tanrı'nın bol lütfunu ve aklanma bağışını alanların bir tek adam, yani İsa Mesih sayesinde yaşamda egemenlik sürecekleri çok daha kesindir. İşte, tek bir suçun bütün insanların mahkûmiyetine yol açtığı gibi, bir doğruluk eylemi de bütün insanlara yaşam veren aklanmayı sağladı. Çünkü bir adamın sözdinlemezliği yüzünden nasıl birçoğu günahkâr kılındıysa, bir adamın söz dinlemesiyle birçoğu da doğru kılınacaktır."(ROMALILAR 5:17-19) İsa Mesih insanlara yaşam, aklanma, ve doğruluğu veriyor. Adem bize utanç, suç, günah ve ölümü verdi. Umudumuz ve iyi haberimiz: Bu bözülmüş benliğin ve umutsuz dünyanın gidişine gitmek zorunda değiliz. İkinci Adem (Mesih) bize kaçış yolu sağladı. Evet, İŞİD'in, CIA'nın, uyuşturucu baronları, pornograficilerin yaptıkları çok kötü. Fakat okuduğumuz gibi herkes günah işledi. O zaman herkes Tanrı'nın önünde kendi durumunu düşünmeli. Bu dünya bize kötü bir gelecek ve kara haber sunuyor, fakat artık bizim için müjde vardır. Bu da İkinci Adem yani İsa Mesih’in müjdesidir.
Hiç İncil Okudunuz Mu?

Burayı tıklayıp sipariş verin.
İncil'i size hediyemiz olarak ücretsiz kargo ile üç günde adresinize göndeririz.
İncil'i size hediyemiz olarak ücretsiz kargo ile üç günde adresinize göndeririz.